Uzun bir zaman geride bırakılır ve öğrenciler için adı değişen, hayatlarının dönemeci kabul edilen fakat aslında telafisi bir sonraki yıl da mümkün olacak üniversite sınavı yaklaşmaya başlar…
Bu yazıyı yazarken öğüt amacı güdülmediğini, hali hazırda bir öğrenciyken siz kardeşlerime ancak öneri niteliğinde bir şeyler söyleme kabiliyetine sahip olduğumu belirtmek istiyorum 🙂 İyidir veyahut kötüdür, bu dönemden geçen biri olarak sizlere belirtmek istediğim ve biraz olsun rahatlamanızı sağlayacak konulara değinmekte fayda var. Çözüm hep “siz”diniz ve yine “siz” olacaksınız. Manevi tabip babalarımızın bize aldığı ilaç olan fakat mide ağrısı dışında psikolojik rahatlama adına faydasının da bulunduğunu söylemeden edemeyeceğim dersaneler de bitiyor önce biraz rahatlayalım. Koca bir zaman dilimi geldi geçti. Derste Instagram’da gezerken dahi kulağından giren bilgiler elbette sana hiç ummadığın anda bir şeyler fısıldayacak, sakın unutma! Sen bu sınava bir şeyler bilerek gireceksin, boşa gitmedi ya erken kalktığın günler! Çözdüğün soruların haddi hesabı yok. Kesinlikle o kağıtları atıp üzerinde kestane pişirdiğin sobalar da hayallerinin vazgeçilmez bir parçası fakat bu hayaller ne kadar yakın şimdi ona da bakma zamanı!
Öncelikle sen sınava hazırlanan değil girecek olan bir öğrencisin artık. Haliyle makamın da itiraz değil çözüm makamına evrildi kardeşim, geçmiş olsun 🙂 Soruların sadece sana sorulmadığının farkında olarak ve kendine güvenerek okumaya başlaman lazım. Her soruda işte bu benim sorum ve sadece bana soruldu ruhunu hisset! Bu dediklerim şu ana kadar güzeldi evet, sen de “güzel martaval anlatıyorsun ha!” diyorsun, peki ya matematik?
Bu konu hakkında diyecek bir şeyim yok çünkü denilen her şeyi okumuş, soruların başından sonuna nereye gideceğini hesap edebilmiş hale gelmiş olman gerekiyor. Yani matematik hakkında seni rahatlatacak veya doğru şıkkı işaretlemeni sağlayan sallama taktiği verecek üstün yeteneğim ne yazık ki yok 🙁 Yani şu an bile kara kara düşünüyorsan -ki haliyle sözelci değilsen- geçmiş olsun. Bunun dışındaki alanlar artık senin alanın olmuştur zaten konuşmayalım bence. Peki bu kadar az kalmışken senin ruh halini bilen birileri var mıdır, bunu konuşalım mı?
SINAVA GÜNLER KALA BİR ÇOK ÖĞRENCİ:
*Kaygı ve stres hisseder
*Yanlış yapılan her soruyu büyütür
*Eksiklerin fazlalığından şikayet eder
*Çalışma dönemi boyunca boşa geçirilen zamanın çok olduğunu düşünür.
*Doğruları görmezden gelir
-EN ÖNEMLİ NEDEN: Uzun ve zorlu dönemin verdiği tükenmişlik ve ne yazık ki “yorgunluk”
Evet öğrenci kardeşim, bunu ben demiyorum. Uzmanlar, öğretmenler ve haberler de söylüyor zaten. Bunu sadece sen hissetmiyorsun, korkma! Diğer arkadaşlarımız da bu ruh halindeyken seni onlardan alıkoyan ne olabilir ki? Hadi kendine gel ve çalıştığın günleri, sert sıraları, uyumadığın geceleri, kahveyi yudumlayışını ve lambayı kapat diye bağıranları düşün 🙂 En başta belirttiğim gibi çözüm hep “sen”sin! Hayallere giden basamaklarda senin adımlarının olacağının ve hayal sahibinin sen olduğunun farkına var artık! Kimsenin istediğin yeri kazanamadın diye seni yargılamayacağının, istemediğin yeri bitirip de mutsuz olduğunda yargılanacağının bir fragmanını canlandır bakalım. Sana ne olursa olsun rahat ol ve istediğin yerde ol diyorum. Avukat olamam diye baskı yüzünden korkuyorken iyi bir psikolog olabilirsin, üniversite kazansam yeter derken senin en iyi yeri kazanman gerek diyorum! Şimdi son kez bir eline kendini ve hayallerini, diğer eline ise koca bir çalışma dönemini al ve karar ver: Bu sınavda veya diğer sınavda; hayallerimize ne zaman ulaşıyoruz?
Orhan ŞENGÜN
Öğrenci Kürsüsü Kurucusu
Sınav Yaklaşıyor Peki Sen Neredesin?
Yorum Yaz