Hepimiz eğitim sistemimizi, halkımızın öğrencilere bakış açısını az çok biliyoruz. Birçok kişi, özellikle velilerimiz, öğrencilerin sayısala kabiliyetleri var ise zeki olduklarını, sözel seçtiler ise sadece sayısal yapamadıkları için seçtiklerini düşünüyor. Oysa kimse sözelin ne kadar değerli ve zor olduğunun ne yazık ki farkında değil.
Öğrencilerimiz, toplum baskısından dolayı sayısal seçtiklerinde zeki olacaklarına/olduklarına inanmakta, bu yüzden sayısala kabiliyeti olmayan ama başka birçok şeyde (resim, müzik, spor, edebiyat vs.) yetenekli olan öğrencimiz de kendini kanıtlama arzusuyla maalesef hebâ olmaktadır. Sözel seçen öğrencilerimiz ise, sözel seçtikleri için zeki olmadıklarını düşünmekte ve başka bir psikolojik baskıya maruz kalmaktadır. Her şeyden önce her alanın kendi içinde çok değerli olduğunu, sözelin sayısaldan önem bakımından hiçbir farkı olmadığını kabullenmek zorundayız.
Ben bir sözelciyim. Matematik yapamadığımdan ya da zeki olmadığımdan dolayı değil sözel derslere kabiliyetim olduğundan ve tarih okumak istediğimden bu alandayım. Ben, ailem ve arkadaşlarımdan destek gördüm ve bu yüzden şanslıyım. Ama maalesef hâlâ birçok genç beyin bu şansa sahip değil.
Artık insanımıza sözel, sayısal, dil, sanat fark etmeksizin hepsinin değerli olduğunu, tek önemli dalın sayısal olmadığını, her öğrencinin ülkemizin geleceği olduğunu ve sırf kendi dar görüşlerimizden dolayı onların hayatlarını karartmaya hakkımız olmadığını öğretmeliyiz.
Her öğrenci, kendi yeteneklerini bulmalı ve bunun üstüne gitmelidir. Toplum baskısı sebebiyle hayatları karartılmamalı ve aşık oldukları ideallerini takip etmelidir. İnanıyorum ki bir gün ülkemizde her dal değer görecek ve öğrencilerimiz daha fazla toplum baskısına maruz kalmayacaklardır.
Ayşegül Yıldız- Tenzile Erdoğan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi
TÜRKİYE’DE SÖZEL BÖLÜM OKUMAK (Ayşegül Yıldız)
Yorum Yaz