2 Nisan 2024
Perdeleri açmadan direk kahve yapmaya gittiğim bir sabaha uyandım yine. Günaydın! Bahçede huzuru temsil ettiğine inandığım, günümüz insanların ise sadece ”NANKÖR” diye sıfatlandırdıkları kedileri gördüm. Tıpkı benim gibi yeni uyanmışlar ama çok üşümüşler, hazin bir poyraz yemişler gece yüzlerine. Eminim elleri benim ayaklarım gibi buz tutmuştur. Karınları açtır benim gibi. Gördünüz mü bakın onlar da bizim gibi. Tek farkımız Yüce Allah’ın bize bahşettiği aklımız.
Ah akıl sen nelere kadirsin. Her dakika düşünmek ne yorucu ne can sıkıcı bir durum. Uyanık olmadığımız tüm durumlarda düşünmeye mahkumuz. Örneğin perdeleri açmamam, direk kahve yapmaya mutfağa yönelmem, kedileri düşünmem…DÜŞÜNMEK! İlk ne zaman düşünmeyi bıraktınız? Hiçbir şey yokmuş gibi sadece siz varmışssınız ve dünyaya hükmediyormuşsunuz gibi yaşadınız. Kaç defa düşünmeden, korkmadan ,cesurca, yalansız veya yalanlarla koşarak sokakları arşınladınız? İlk defa babanızla ağladığınız zaman mı? Aşık olduğunuz adamın gülüşünde mi? Sırtınızdan vurulduğunuz gün mü? Annenizi kaybettiğiniz gün mü?
Bize küçük çaplı olsa da şuur kaybı yaşatıp düşünmemeyi tercih ettiğimiz anlarda ya çok mutlu ya çok üzgün oluruz. Duygular, düşünceleri öldürür sözüne inancım bu yüzden daha fazladır. Yaşayın azizim! Doyasıya, sevesiye, ölesiye yaşayın ama duygular hep bir adım önde olsun akıldan ki birbirimize şevkat gösterip sarılabilelim. Kısacık kalan ömrümüzü sıcacık yuvalarımızda geçirelim. Hadi çık gel şimdi sokaklara ben oradayım ya sen?
Z.Başak Saygılı
Artvin Çoruh Üniversitesi
İlköğretim Matematik Öğretmenliği
Düşünmek Öldürmesin Ruhumuzu (Z.Başak Saygılı)
Yorum Yaz